https://trkdergisi.com/index.php/trk/issue/feed trk dergisi 2025-06-30T19:23:41+03:00 trk dergisi yönetim bilgi@trkdergisi.com Open Journal Systems <p>trk dergisi uluslararası ölçekte beşeri bilimler ve sanat alanında hazırlanan akademik çalışmaların yayınlanmasına hizmet etmeyi amaçlayan hakemli bir dergidir.&nbsp;</p> https://trkdergisi.com/index.php/trk/article/view/220 Türk ve İskandinav Mitolojilerinde Doğa Unsurlarının İlkel Kavramda Yeri ve Rolü 2025-05-31T21:51:08+03:00 Hasan SAĞLAM hsaglam80@gmail.com <p>Makale, Türk ve İskandinav halklarının mitolojisine yansıyan kozmogonik unsurların tipolojik bir karşılaştırmasına ayrılmıştır. Araştırma sırasında ağaç, dağ, deniz, su, hayat meyvesi gibi unsurlar başta olmak üzere hem İskandinav hem de Türk halklarının mitolojisinde yer alan birçok mitolojik unsura yer verilmektedir. Bununla ilkel insanın dünya anlayışının sosyo-psikolojik yönleri açıklığa kavuşturulmak istenmektedir. Bu kozmogonik unsurların işlevleri her iki halkın mitolojik düşüncesinde de ele alınmaktadır. Ağaç kültünün her iki halkın mitolojik düşüncesinde dünyanın üçlü modelini ifade ettiği, bilgeliğin, refahın, yaratılışın simgesi olduğu ortaya konmuştur. Aynı zamanda ağacın totemistik işlevleri ve şaman ağacı olarak Türk mitolojisindeki rolü de açıklığa kavuşturulmuştur. Aynı zamanda her iki milletin mitolojisindeki dağ kültü üzerine de analizler yapılmıştır. Totemin atalarla ilgili olduğu bilinmektedir. Dağ kültürünün İskandinav mitolojisinden farklı olarak daha totemistik işlevlerinin varlığı ortaya konmuştur. Çalışma ayrıca dağın aynı zamanda Tanrılara yetişmek için bir yer olarak hizmet ettiğini de ortaya koymaktadır.</p> <p>Aynı zamanda her iki milletin mitolojisinde de sonsuz yaşamın meyvesinden bahsedilmektedir. Bu meyvenin daha çok elma ile ilişkilendirildiği ve Tanrı'nın meyvesi olarak sonsuz yaşam verme işlevine sahip olduğu söylenmektedir. Türk İskandinav mitolojisinde demir elementinin aynı zamanda kutsal bir kozmogonik element olduğu da tespit edilmiştir. Çalışmada kozmogonik unsurları tespit etmek amacıyla Nazım Edda ve Nesir Edda metinlerine başvurulmaktadır.</p> <p>Bir Fin-Ugor destanı olan Kalevala'dan örnekler verilmiştir. Türk destanlarından daha çok Dede Korkut destanı, Maaday Kara destanı gibi eski destan metinlerine bakılmıştır. Elde edilen sonuca göre bu kozmogonik unsurların mitolojik unsurlar olarak birbirine benzerliği tipolojik nitelikte olup, günümüz insanının dünya anlayışının sosyo-psikolojik bir unsuru olarak ortaya çıkmasıyla bağlantılıdır.&nbsp;</p> 2025-06-28T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 trk dergisi https://trkdergisi.com/index.php/trk/article/view/226 “Çankırı Yaran Sohbetleri”nin Kavramsal ve Kurumsal Tanımı, Günümüzdeki Durumu 2025-06-22T17:23:16+03:00 Kadir ÇAYIR kcayir@nku.edu.tr <div> <p class="gvdea"><span lang="EN-US">Bu çalış</span><span lang="ES-TRAD">mada,<span class="apple-converted-space">&nbsp;</span></span><span lang="EN-US">Türkiye</span><span lang="FR">’</span><span lang="EN-US">nin bir çok bölgesinde benzer veya farklı isim ve içeriklerle yaşatılan Anadolu sohbet geleneklerinden bahsedilmiştir. Sohbet geleneklerinin Orta Asya</span><span lang="FR">’</span><span lang="EN-US">dan Anadolu</span><span lang="FR">’</span><span lang="EN-US">ya gelerek Anadolu</span><span lang="FR">’</span><span lang="EN-US">da şekillenmiş olduğunun yanı sıra, yalnızca “Ahilik” kültürü ile ilişkilendiren düşüncelerinde mevcut olduğu görülmektedir.<span class="apple-converted-space">&nbsp;</span></span>Türk Halk Müziği kültürünün nesillere aktarılmasında önemli katkılara sahip, müziğin ön planda olduğu, belirli bir disiplin anlayışı ile üyelerinin/bireylerin eğitildiği, yardımlaşma, sosyal dayanışma, edebiyat, yöresel halk oyunları, orta oyunları yanı sıra eğlencenin yer aldığı, gelenek ve görenekler bağlamında yaşatılan Türk kültür mozaiğidir. Çankırı’nın en önemli kültürel simgesi olan yaran sohbetlerinde, Geleneksel Halk Müziği ile Geleneksel Sanat Müziği çalgıları ve müzik formları birlikte kullanılmakta ve bu uygulamalar bir “fasıl” anlayışı içerisinde toplu çalma söyleme geleneği biçiminde gerçekleştirilmektedir. Anadolu sohbet gelenekleri içerisinde müstesna bir yeri olan Çankırı Yaren/Yaran Sohbetlerinden bahsedilen çalışmada; “Yaren/Yaran” kelimelerinin anlamı, kökeni, kendine özgü gelenekleri, yörede ne ifade ettiği, toplumsal karşılığı, Anadolu’da ki benzerleri, geçmişteki ve günümüzdeki durumu ele alınmıştır. Bu bağlamda bir karşılaştırma yapılarak, yaşayan unsurlar üzerine değerlendirme ve öneriler ortaya konulmuştur. Yöntem olarak, konu ile ilgili literatür incelemesi ve saha çalışması (araştırması) bağlamında veriler incelenmiş, tespitler yapılmıştır. Saha çalışmasında ise “gözlem” yöntemi kullanılmıştır.</p> </div> 2025-06-28T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 trk dergisi https://trkdergisi.com/index.php/trk/article/view/223 “Həyat Bilgisi” Dərslərində İbtidai Sinif Şagirdlərinin Yaradıcı Qabiliyyətlərinin Formalaşdırılmasının İnnovativ əsasları 2025-05-29T10:15:50+03:00 Ülviyyə VERDIYEVA pedaqoq1984@mail.ru Farah CALIL calil.farah72@mail.ru <p>Makalede, ortaöğretim kurumlarında Hayat Bilgisi derslerinde ilkokul öğrencilerinin yaratıcı yeteneklerinin oluşumuna yönelik yapılan çalışmaların yenilikçi temelleri ele alınmaktadır. Hayat Bilgisi dersinde ilkokul öğrencilerinin yaratıcı yeteneklerinin oluşturulabilmesi için, başta bilgi ve iletişim teknolojileri olmak üzere bir dizi yenilikçi araçtan yararlanılarak öğrencilerin yaratıcı yeteneklerinin oluşturulmasına yönelik amaçlı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiği gösterilmektedir. Bu durumda meta-yeterlilik çalışma sisteminin kullanılması gerekmektedir. Eleştirel düşünme, pedagojik yenilikler, mantıksal düşünme ve yaratıcı düşünme temelli yeterliliklerin kullanılmasının gerekliliği de vurgulanıyor.</p> <p>İlkokulda Hayat Bilgisi dersi öğretimi sırasında öğrenciler yaşam olaylarıyla daha fazla tanışmakta, yaşamsal bilgiler edinmekte ve birtakım yaratıcı beceriler kazanmaktadırlar. Bu amaçla, Hayat Bilgisi dersi veren ilkokul öğretmenlerinin, sorunun yenilikçi temellerini doğru bir şekilde tespit etmek için amaçlı bir yaklaşım sergilemeleri gerekmektedir. Çünkü ilkokul öğrencilerinin yaratıcı yeteneklerinin ortaya çıkarılması, geliştirilmesi ve şekillendirilmesi çalışmalarının Hayat Bilgisi derslerinde yenilikçi temellerin gücüyle başarıyla uygulanması mümkündür. Bu amaçla ilkokul öğretmenlerinin kendi yeterliliklerini geliştirmeye öncelik vermeleri gerekmektedir.</p> <p>İlkokul öğretmenlerinin Hayat Bilgisi öğretimi sürecinde öğrencilerin yaratıcı yeteneklerinin oluşmasında örnek iletişim, bilgisayar teknolojilerini etkili kullanma, müzik eserlerini dinlerken pedagojik yeniliklerin gücünden yararlanma, muğam icrasının sunumunda doğru yaklaşım, Hayat Bilgisi'nin diğer derslerle bütünleştirilmesi, sınıfın ve öğrencilerin sosyalleştirilmesi gibi yeterliliklerden yararlanmaları büyük önem taşımaktadır. Bu nedenle Azerbaycan'da uygulanan eğitim reformlarına ilişkin direktif belgelerinde, öğrencilerin yaratıcı yeteneklerinin oluşturulması amacıyla, öğretmenlerin Yaşam Becerileri öğretimi sürecinde ve diğer derslerin öğretiminde yeterlilikleri esas almalarının gerekli olduğu düşünülmektedir. Hayat bilgisi derslerinde öğrencilerin yaratıcı yeteneklerinin ortaya çıkarılması, geliştirilmesi ve şekillendirilmesi, onların bilimsel dünya görüşlerini ve kişilik yönelim düzeylerini artırır.&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp; &nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;&nbsp;</p> 2025-06-28T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 trk dergisi https://trkdergisi.com/index.php/trk/article/view/221 Karacaoğlan’ın Bir Koşmasını Tahlil Denemesi 2025-06-11T10:37:32+03:00 Umut ERDOĞAN umuterdoganibu@gmail.com <p>Bu makale, 17. yüzyıl halk şairi Karacaoğlan’ın bir koşmasını şiir dili, imgeler, temalar ve kültürel arka plan bağlamında ayrıntılı bir biçimde tahlil etmektedir. Dört dörtlükten oluşan koşmada aşk, gurbet, ayrılık, sadakat, melâl ve halk kültürü gibi temalar ön plana çıkarken, şairin bireysel duyguları evrensel bir duyarlılık düzeyine taşınır. Koşmanın her dörtlüğünde farklı bir duygu yoğunluğu hâkimdir: İlk dörtlükte ayrılık acısı ve gözyaşı, ikinci dörtlükte yas ve gurbet, üçüncü dörtlükte sadakatsizlik ihtimaline karşı sitem, dördüncü dörtlükte ise aşkın kaderle ilişkisi ve ölüm metaforu işlenmiştir.</p> <p>Makale, şiirdeki halk deyimleri ve imgelerden (zülfü perişan, ala gözlüm, kudret kalemi, bade, melil melil vb.) yola çıkarak Karacaoğlan’ın sadece bir halk şairi değil, aynı zamanda kolektif hafızayı taşıyan bir kültür aktarıcısı olduğunu vurgular. “Melil melil” ifadesi şiirin duygu yükünü omuzlayan anahtar öğe olarak değerlendirilirken, “kara-beyaz” zıtlığı, “bade” ve “kudret kalemi” gibi metaforlar da ele alınmıştır.</p> 2025-06-28T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 trk dergisi https://trkdergisi.com/index.php/trk/article/view/217 Risâle fi’t-Tıb’da Halk Hekimliği Bağlamında Cinsel Sorunlara Çözüm Yolları ve Cinsel Yaşam Tavsiyeleri 2025-05-23T23:20:06+03:00 Doç. Dr. Fatih KAYA fatihkaya1977@gmail.com <p>Bu çalışmada tarafımızca yayımlanmış olan “Yazarı Bilinmeyen Bir Tıp Kitabı Risâle fi’t-Tıb (Giriş-Notlar-Çeviriyazılı Metin-Söz varlığı) adlı eserin esasını oluşturan Risâle fi’t-Tıb adlı Osmanlı döneminde kaleme alınmış tıp kitabında yer alan cinsel yaşam ve cinsel sorunlara çözüm yolları ile ilgili husular incelenmiştir. Bu bağlamda, <strong>Risâle fi’t-Tıb</strong> adlı eserde cinsellikle ilgili bölümler halk hekimliği bağlamında ayrıntılı bir şekilde incelenmiştir.</p> <p>Çalışmada öncelikle halk hekimliği kavramının tanımını yaptıktan sonra insanlık tarihinin başlangıcından bugüne gelene kadar halk hekimliği uygulamalarının tarih içerisinde, farklı coğrafya ve insan topluluklarında gösterdiği gelişmelerin, benzer ve farklı uygulamaların kısa bir özetini verdik. Ardından İslam dünyası ve Osmanlı sahasında cinsel konuları ihtiva eden eserler olan “Bâhnâme” kitapları hakkında bilgiler verdik. Daha sonra da çalışmamısa konu olan Risâle fi’t-Tıb adlı eserde geçen cinsel yaşam tavsiyeleri ve cinsel sağlık sorunları ve bunların çözüm yolları ile ilgili tespit ettiğimiz hususlar üzerine incelememizi yaptık. Risâle fi’t-Tıb’da cinsel ilişki biçimleri, sağlıklı bir ilişkinin belirtileri, cinsiyet belirleme yöntemleri ve cinsel ilişkinin uygun zamanları gibi konular ele alınmıştır. Bunun yanı sıra, cinsel sağlığı korumaya yönelik destekleyici ve tedavi edici yöntemler üzerinde durulmuştur. Eserde ayrıca, cinsel isteği artıran ve azaltan besinler, meniyi artıran gıdalar, kısırlık teşhis uygulamaları ve hamileliği kolaylaştıran veya engelleyen yöntemler hakkında bilgiler sunulmuştur.</p> <p>Bu çalışma, halk hekimliği bağlamında cinsel sağlık uygulamalarının tarihsel gelişimini anlamaya katkı sağlamakta ve geleneksel tıbbın modern tıpla kıyaslanmasına imkân tanımaktadır. Farklı toplumların cinsel sağlık konularına bakış açısını analiz ederken, geleneksel tedavi yöntemlerinin günümüzdeki geçerliliği üzerine de değerlendirmeler yapılmaktadır. Halk hekimliği uygulamalarının kültürel miras içindeki yerini belirlemek ve bilimsel temellere dayandırarak ele almak, bu çalışmanın temel amaçlarından biridir.</p> 2025-06-28T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 trk dergisi https://trkdergisi.com/index.php/trk/article/view/218 Şapkanın Göstergebilimi: Şapkaların Sanattaki Sembolizmini ve Kültürel Önemini Keşfetmek 2025-05-25T23:25:10+03:00 Melek AKYÜREK melekabut@hotmail.com <p>Bu makale, insanlık tarihinin en eski ve çok katmanlı sembollerinden biri olan şapkanın, sanat tarihindeki temsillerini kültürel, toplumsal ve estetik bağlamda incelemeyi amaçlamaktadır. Giyinmenin sadece bir örtünme biçimi değil, aynı zamanda kimlik, aidiyet, statü ve bireysel ifade gibi kavramlarla doğrudan ilişkili olduğu fikrinden hareketle, şapka bu anlam sistemlerinin görsel taşıyıcısı olarak ele alınmaktadır. Şapkanın tarihsel süreçte üstlendiği işlevler; antik dönemde kutsallık ve otoriteyi simgelemesi, Ortaçağ ve Rönesans’ta toplumsal hiyerarşinin görsel bir temsiline dönüşmesi, 18. ve 19. yüzyılda sınıfsal aidiyetin belirteci olması, 20. yüzyılda ise kimliğin çözülüşünü ve bireyin yalnızlaşmasını temsil eden bir nesneye evrilmesi üzerinden ele alınmıştır.</p> <p>Sanat tarihi bağlamında şapkanın temsili, dönemsel yaklaşımlar çerçevesinde Piero della Francesca, Rubens, Rembrandt, Vigée Le Brun, Vermeer, Van Gogh, Cézanne, Degas, Matisse, Hopper, Magritte, Ensor ve Kirchner gibi sanatçıların eserleri üzerinden analiz edilmiştir. Bu analizlerde, şapkanın yalnızca bir aksesuar olarak değil, aynı zamanda görsel bir anlatı nesnesi olarak birey-toplum ilişkisini, kadın temsillerini, içsel çatışmaları ve estetik stratejileri yansıttığı ortaya konmuştur. Sonuç olarak, şapka sanatta yalnızca başı örten bir giysi değil; kimliğin, ideolojinin, duygunun ve anlatının taşıyıcısı olan çok katmanlı bir gösterge olarak değerlendirilmektedir.</p> 2025-06-28T00:00:00+03:00 Telif Hakkı (c) 2025 trk dergisi