Potestar Ve Törensel İmagoloji: Kitab-ı Dede Korkut Metninin Araştırılması Üzerine
Özet Görüntüleme: 82 / PDF İndirme: 83
DOI:
https://doi.org/10.5281/zenodo.7492839Anahtar Kelimeler:
Türk, Destan, İmagoloji, Potestar, RitualistikÖzet
Makale, Dede Korkut destanında yer alan potestar ve ritüelist imagoloji konularına ayrılmıştır. Makalenin temel amacı, karşılaştırmalı çalışmaların bir alanı olan imagoloji ilkeleri doğrultusunda Dede Korkut destanına yansıyan Oğuz-Kıpçak ilişkileri arasındaki çatışmaların kökenlerine tarihsel bağlamdan bakmaktır. Aynı zamanda destanda yer alan “kendinden” ve “öteki” kavramlarının mitolojik-ritüelist çekişmelerden nasıl ortaya çıktığını incelemektir.
Makaleden önceki ana görevler, destan çalışması sırasında Oğuz-Kıpçak ilişkilerinde "kendinden" ve "öteki" kavramlarını hem potestar hem de realist bağlamda ortaya çıkarmaktır.
Makalede yansıtılan sorunun bilimsel yeniliği, Dede Korkut destanına da yansıtılan Oğuz-Kıpçak meselelerine "kendinden" ve "öteki" kavramından yaklaşmasıdır. Makalenin yeniliğine gelince, ilk defa Dede Korkut destanında bu soruna Oğuz-Kıpçak ilişkilerinin imogolojik bağlamından potestar ve ritüelist bir bakış açısıyla yaklaşıldığını belirtmeliyiz. Makalenin konusu Dede Korkut destan metnlerine imagoloji yapıdan yanaşmaktır. Konu, Oğuz-Kıpçak ilişkilerine "kendinden" ve "öteki" problemine potestar ve törensel bağlamdan yaklaşımdır. Konuya bu bağlamdan yaklaşıldığında, destanın yazımı sırasında kaydedilen meseleler ve iktidar meselelerinden kaynaklanan benlik ve başkaları sorununun sebepleri netlik kazanmaktadır. Örneğin, Oğuzların “yağı” yani düşman dediği siyah cüppeli kâfirlerin destandaki kıyafetlerinin semantik anlamını açmaya çalışalım. Kafir, Müslümanların kendi dinlerinden olmayan kişilere verdikleri isimdir. Dede Korkut destanının metninden de Oğuzların destan yazılmadan önce İslamiyet'i kabul ettikleri anlaşılmaktadır. Hülagu Han Kazan Han'ın hakimiyyeti sürecinde memlekette büyük bir İslam reformu gerçekleştirdiği bilinmektedir. Oğuzların kafir dediği komşularının siyah elbisesi, Hıristiyan keşişlerin giydiği kıyafetlerin rengini içeriyor. Destanda, bazen Söklü Melik olarak adlandırılan Kıpçak Melik, her zaman siyah cüppeli kafirler gibi “yağı” adlandırılır. Yani yağı kendiden olan degil, ötekidir. Destana yansıyan bu sorunun köklerinin tarihi gerçeklerden geldiği kanıtlanmıştır. Dede Korkut Kitabı’nın yazıldığı dönemin tarihi ile destana yansıyan Oğuz-Kıpçak ilişkilerinin aynı döneme denk geldiği ortaya çıkmıştır. Bunun için Kıpçaklar tarafından oluşturulan Kilikya devleti, Hulagu saltanatı ile karşılaştırılmış ve düşmanlık nedenleri bu şekilde ortaya çıkmıştır. “Kendinden” ve “öteki” sorununun birçok etnokültürel normda, özellikle de giysilerde ortaya çıktığı kanıtlanmıştır. Bu fikrin mitolojik-ritüalistik ifade biçimleri de açıklığa kavuşturulmuştur.
İndir
Yayınlanmış
Nasıl Atıf Yapılır
Sayı
Bölüm
Lisans
Telif Hakkı (c) 2022 trk dergisi
Bu çalışma Creative Commons Attribution 4.0 International License ile lisanslanmıştır.